İstanbul'da yaşayan ve gezme tutkusunu satın aldığı eski model minibüsü karavana çevirerek yerine getiren Sıla Yakamoz, köpeğiyle çıktığı yolculukta gittiği yerlerde sokak hayvanlarına yiyecek bırakıyor.

İYİHABER'de en sevdiğimiz insanlar #farkyaratan lar.
İstanbul'da yaşayan ve gezme tutkusunu satın aldığı eski model minibüsü karavana çevirerek yerine getiren Sıla Yakamoz, köpeğiyle çıktığı yolculukta gittiği yerlerde sokak hayvanlarına yiyecek bırakıyor.
AA'nın haberine göre çocukluğundan beri gezme hayali olan Yakamoz, bunu gerçeğe dönüştürmek için bir firmada proje yöneticiliği görevinden ayrılarak 1,5 yıl önce satın aldığı ve Düldül adını verdiği 1997 model eski minibüsü kendi imkanlarıyla dizayn ederek karavana dönüştürdü.
Dünyayı gezme hayalini önce ülkesini, yanında Siri adını verdiği köpeğiyle gezerek yerine getirmeye çalışan Yakamoz, gittiği yerlerde yöresel ürünleri toplayıp satarak ve günlük işlerde çalışarak gelir elde ediyor.
Sosyal medyadan paylaştığı fotoğraflı ve görüntülü yol hikayeleri sayesinde binlerce kişiye ulaşan Yakamoz'un en büyük mutluluğu, sokak hayvanlarına ulaşarak onları beslemek.
Ülkenin 6 bölgesinin neredeyse bütün illerine ulaşan Yakamoz, son olarak Karabük'ün UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tarihi evleriyle ünlü ilçesi Safranbolu'ya geldi.
Yakamoz, sosyal medya aracılığıyla sokak hayvanları için bir mama firmasıyla "askıda mama" kampanyası başlattıklarını kaydetti.
Yakamoz, gittiği her şehirde sokak hayvanlarını beslemeye çalıştığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir mama firmasıyla kampanya başlattık. Düzenli mama bağışı alarak gittiğim her şehirde besleme yapmaya çalışıyorum. Bu çok yeni bir proje. Kendi köpeğimin mamasından zaten besliyordum. Elimde imkanlar büyüdükçe daha çok köpeğe ulaştım ve besleme yapmaya başladım. Bu beni çok mutlu ediyor."
Karavanını "Mavi Düldül Çocuk Sineması"na çevirmeyi planladığına değinen Yakamoz, şunları söyledi:
"Anadolu'da yaşayan çocuklarımızın dış dünyayla tanışma etkinliği olsun. Düldül'ümün sırt kısmında projeksiyon ve ses sistemi, çocuk sineması gibi düşünün... Ortada iki palyaço olacak. Etkinlik sonunda çocuklara kitap gibi hediyeler verdiğimizi hayal edin. Böyle bir şey planlıyorum."
Hayatta iyi şeyler de oluyor.